30 Nisan 2025 Çarşamba

Fatih Dönemi Devlet Teşkilatındaki Yeni Uygulamalar

   Vizyonu


Fatih saray kütüphanesine Büyük İskender'in yaşam öyküsünü getirtmiş, zaman zaman da okutup dinlemiştir. Ama bu Müslümanlık dışı geleneğe dayandırılan hükümdarlık ideali dönemin Aşıkpaşazade gibi bazı yazarlarınca büyük kuşkuyla karşılanmıştır.

Teşkilatlanma

Osmanlı Padişahları Kısa Tarihi

           Osman Gazi (1299 – 1326)

Osman Gazi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahıdır. 1299 yılında Söğüt'te, kendi adını taşıyan devletin temellerini sağlamlaştırmıştır. Osman Gazi'nin liderliği altında, Osmanlılar önemli zaferler elde ederek Bizans'a karşı güçlü bir duruş sergilemiş ve topraklarını genişletmiştir. Hükümdarlığı boyunca, sosyal ve askeri alanda sağlam bir devlet yapısı kurmuş, adaleti ve hoşgörüyü esas alan bir yönetim anlayışıyla halkın takdirini kazanmıştır. Osman Gazi'nin liderliği altında Osmanlı İmparatorluğu'nun temelleri sağlamlaşmış ve uzun süre varlığını sürdürmüştür.

Bir Yanlışlar Silsilesi Olarak III.Murat Devri

 Devrin Genel Kronolojisi


III. MURAT DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1574-1594)
22 Aralık 1574 tarihinde III. Murat tahta çıkmıştır. Babasının ve 5 erkek kardeşinin cenaze törenleri yapılmıştır.
25 Ocak 1574 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan vefat etmiştir.
09 Ağustos 1574 tarihinde Özdemiroğlu Osman Paşa Çıldır'da zafer kazanmıştır.
1575 yılında Venediklilerle barış antlaşması yenilenmiştir.
1577 yılında Avusturya barış antlaşması sekiz yıllığına yenilenmiştir. Fransa kralının kardeşi Henri Ve Valois Polonya'da kral olarak seçilmiştir.
1578 yılında Piyale Paşa vefat etmiştir. Budin valisi Mustafa Paşa idam edilmiştir.
24 Ağustos 1578 tarihinde Tiflis kuşatılmıştır. Koyun geçidi zaferi kazanılmıştır.

Üçüncü Selim Propagandasına Bir Örnek

 Koca Sekbanbaşı Risalesi, 3.Selim'in bilgisi dahilinde yazılmış Nizam-ı Cedid'i propaganda eseridir. Nizam-ı Cedid lehine kaleme alınan layihalara kaynaklık eder. Prof. Birinci ve Prof. Beydilli arasında yazarının kim olduğu tartışılmışsa da henüz müellifi tesbit edilememiştir.

Bu şekilde pek çok kitap yazdırarak Nizamı Cedidi halka benimsetmeye çalışmıştır.



Ertuğrul Gazinin Vasiyeti

 Ertuğrul Gazi'nin Osman Bey'e Vasiyeti:

Bak oğul!

Beni kır; Şeyh Edebali'yi kırma

O bizim boyumuzun ışığıdır

Terazisi dirhem şaşmaz.

Bana karşı gel; ona karşı gelme!

Orhan Gazi Dönemi

 1330 'da ilk medreseyi açtı.Bunu takiben açılan medreselerin hepsi aynı plana göre inşa edilmiş Sünni Hanefi fıkhına göre eğitim yapan okullardı.

Bir dershane; 3-28 öğrenci odası(hücresi)ndan meydana gelen bir yapıydı bu medreseler.
Kaynak: Bahaeddin Yediyıldız, Türkiye'de Vakıf Müessesesi, Ankara 2003,s.211

Osmanlı Dış Borçları ve Düyunu Umumiyenin 1949 Yılına Kadar Süren Hikayesi

 Bir devletin yıl içindeki toplam gelirleri o yıl içindeki toplam harcamalardan fazla ise bütçe açığı oluşması kaçınılmaz bir durumdur. Devletler bütçe açığını kapatabilmek için genelde iki yönteme başvurular. Bunlardan birincisi vergi oranlarını artırmak ve artırmanın yeterli olmadığı durumlarda da yeni vergiler koymak. İkinci ve daha az istenen yöntem ise borçlanmaya gitmektir. Borçlanma tercih edildiğinde bu hem iç hem de dış borçlanma yöntemiyle yapılabilir. Osmanlı İmparatorluğu da 19. yüzyılda bütçe açıklarını kapatabilmek için genellikle ikinci yöntem olan borçlanmaya başvurmak zorunlu kalmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun borçlanma nedenleri maddeler halinde şöyle sıralanabilir:

1.Tımar sisteminin yozlaşması
2.Merkezi otoritenin zayıflaması
3.Ayan teşkilatının güçlenerek devletin bazı gelirlerine el koyması
4.Uzun süren savaşlar nedeniyle askeri harcamalardaki artış

Osmanlı Kamu Ücretleri Sistemi

 Osmanlı  kamu görevlileri ücret açısından dört gruba ayrılıyordu: 

1.Ulûfe  sahipleri ; üç ayda bir maaş alanlar
2. Vazife veya cihet sahipleri;  Ulema ve vakıf personelinin ücretleri.İş karşılığı maaş alanlar.
3.Timar sahipleri.
4.Mahkeme personeli; halkın hukukî işlemler için ödemek zorunda olduğu harçları alarak geçimlerini sağlayanlar.
Kaynak: B.Yediyıldız, Türkiye'de Vakıf Müessesesi,Ankara 2003,s.196

Mütevazi Mimariden Devasa Mimariye Düşüş

 Osmanlı Devleti'nde 18 yüzyıldan itibaren eski mütevazi devlet binaları devasa eserler anıtsal binalar şekline döndü.

Kaynak. Bahaeddin Yediyıldız, Türkiye'de Vakıf Müessesesi, Ankara 2003,s.244

Kanuni Dönemi Gözden Kaçan Özellikleri

 1.Halvetilerin devlet içinde etkisinin arttığı bir dönemdir.

2.1526 seferinde ekilmiş tarlalara zarar verenleri cezalandırdı.

Kanuni Dönemi Veziriazamları

 Veziriazamları

Piri Mehmed Paşa-1518-1523

Pargalı İbrahim Paşa-1523-1536

Ayas Paşa 1536-1539

Lütfi Paşa 1539-1541

Hadım Süleyman Paşa-1541-1544 Rüstem Paşa1544-1553

Kara Ahmed Paşa-1553-1555

Rüstem Paşa1555-1561

Semiz Ali Paşa-1561-1565

Sokollu 1565-1579

Sultan Abdülhamidi Evvel /I. Abdülhamid

 Sultan Birinci Abdülhamid, 20 Mart 1725 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Üçüncü Ahmed, annesi Rabia Şermi Sultandır. Annesi ona kuvvetli bir tahsil yaptırdı. Zamanındaki mevcut tarihlerin hepsini gözden geçirdi. Hat sanatı ile de meşgul oldu. Merhametli, dindar, nazik ve saf bir insan olarak tanınıyordu. Saltanatı süresince bir çok ıslahat ve imar hareketlerinde bulundu.

Liyakat Tuzağının Diplomat Yaptığı Uçkur Düşkünü Islahatçı /Modernist Halil Şerif Paşa

 

Uçkur düşkünü Osmanlı Komutanı , Büyükelçisi ,Dışişleri Bakanı Halil Şerif Paşa
Fransız uzmanlar 19. yüzyıl ressamı Gustave Courbet'nin 'Dünyanın Kökeni' adlı ünlü tablosundaki kadın modelin kimliğini 'yüzde 99' oranında tespit etti. Kadının meşhur Osmanlı diplomatı Halil Şerif Paşa'nın metresi olan balerin Constance Queniaux olduğu duyuruldu.
25.09.2018 16:10

Osmanlı Eyaletleri

 Osmanlı Devletinde 250'den fazla eyalet vardır. 5 tane özerk bölge vardır. 1864'te kabul edilen Teşkil-i Vilayet Nizamnamesi ile tüm eyaletler vilayete çevrilmiştir. 1609'dan sonra yıkılan ve 1609'den önce kurulan eyaletler burada belirtilmiştir.

Osmanlı eyaletleri
Osmanlı Devleti, çeşitli yönetim bölümlerine ayrılmıştır. Bu yönetim bölümleri devlet teşkilatının bir parçasıdır.

Kifayetsizliğin Kayba Sürüklediği Yıllar

 Kaliteli Devlet adamı odur ki gelen bilginin doğruluğunu tartabilir.

Kifayetsiz devlet adamıysa gelen her bilgiye inanıp iş yapar ve işi başarısızlıktan kurtulmaz.
Bakın Merzifonlu ona ne demiş:

Islahatçı Diye Övülen İkinci Osman'ın Gerçek Hali

 

A.
2.Osman Hotin Seferinde 300 yeniçeriyi emre itaatsizlik ettikleri gerekçesiyle idam ettirmiş, kullarınızı sebepsiz yere ziyan ettiniz diyen paşaya " bende kul mu yok? at olmazsa eşek getirirler" demiştir. Akabinde de bu paşa da 2.Osman tarafından öldürtülmüştür.
2.Osman, pek sert ve söze pek gelmeyen biriymiş.

Klasik Osmanlı Eğitim Sistemi Konsepti

 Menavino Enderun'da verilen terbiyeden güdülen gayeyi şöyle özetler: Tam Müslüman, kibar konuşmasını ve hareket etmesini bilen, edebiyata âşinâ, nâmuslu, nefsine hâkim çelebiler, centilmenler yetiştirmek.'' (Devlet-i 'Aliyye - Cilt I, İş Kültür, syf 208.)

Kayıp Yılları : Halkın İtikadi Hali

 Halk da nimetleri bahşedenin Allah olduğu itikadı zayıflamış olup "tabiatın ...güzellik bahsetmesi." şeklinde ifadelerden bu hal anlaşılmaktadır.

Kaynak: Hüseyin Nuri Seyhan, Hatıra-i Askeriyem, Ketebe Yayınları, 2018, İstanbul, s.20.

Kayıp Yılları : İhmaller

 Kayıp yıllarında devlete siyasi olarak yön değiştirterek sözde çöküşü durdurmaya çalışanlar eldeki imkânları  endüstrileşme için kullanıyorlar mıydı?

Maalesef, bir batı sözünde geçtiği gibi "su akıyor,  Türk bakıyor" hali vardı.
Sanayii için kullanılabilecek hammadde kullanılmıyordu.
İttihat ve Terakki'nin Osmanlı Devleti'ni yönettiği devirde girilen 1.Dünya Savaşı'nda Irak'a gönderilen Hüseyin Nuri (Seyhan) bunu hatıratında acı bir şekilde dile getirir ( Hüseyin Nuri Seyhan, 2018:20-21).
Zift madeni boşta bekliyor Hit'te Verimli araziler ,  ziraat edilmeksizin öylece duruyor; Hadise, Ramadiye, Felluce ve Ebukemal şehirlerinde der(Ay.yer).

İman Zayıflığının Moral Yıktığı Osmanlı Ordusu

 İman kuvvetliyken az olan Müslümanlar düşman askerine çok gözükür. İman zayıflamış , dünya sevgisi (vehn) kalbe girmişse az olan düşman askeri  Müslüman askeri çok gözükür.

Osmanlı Devleti'nin sonunu getiren 1.Dünya Savaşı'nda Irak Cephesi'nden bir manzara arzedeyim:
Hüseyin Nuri Seyhan,  askeri hatıratında 23.sayfada " Çünkü düşman bizden dört misli ziyâde idi."  diyerek geri çekilme veya teslim olma niyetini sonraki satırlarda açık ederken, 25.sayfada " Meğer düşman az imiş, yarım saat muharebeden sonra düşman ricat etti, yolumuz açıldı." diyor.

Osmanlı Kudüs’ü Kaybederken Verilen Şehitler

 31 Ekim 1917 ile 8 Aralık 1917 Kudüs'ün düşüşüne kadar olan sürede Osmanlı askerleri şehid, yaralı ve esir toplam 25 bin kayıp vermişlerdi. Ruhları şad olsun. #Kudüs #osmanlı

Nevbetten Mehtere Osmanlı Devlet Müziği

 Selçuklu sultanı, bir fermanla birlikte Osman Gazi ye emirlik alameti olan "tuğ", "alem", "tabi" ve "nakkare" de göndermiştir. Ferman, Osman Gaziye bir ikindi vakti takdim edilmiş, Osman Gazi Selçuklu'ya hürmetin ifadesi olarak ayakta durarak nevbet vurdurmuştur (çaldırmıştır). Böylece Osmanlı Devletinin resmî mehteri başlamıştır. Fatih Sultan Mehmed Han zamanına kadar nevbet vurulurken padişahların ayakta dinlemesi âdetti. Fatih, Karamanoğulları yok edildikten sonra ayakta dinlemeyi kaldırarak oturarak dinleme şekline çevirmiştir.Resmî mehter, padişah mehteriydi ki, buna "Mehterhâne-i Tabi u Alem-i Hâssa" denirdi. Padişah sefere çıktığı zaman mehter takımı on iki misline çıkarılırdı. Sefer ve harp esnasında padişah mehterhanesi, saltanat sancaklarının altında durup, nevbet vururdu. Bundan başka ikindi vakti, Otağ-ı Hümayun önünde nevbet vurmak âdetti.

Hükümdar mehterleri beş vakit vururlardı. Bundan başka padişah cüluslarında, kılıç alaylarında, harplerde zafer haberi geldiği zaman ve arife divanlarında nevbet vurulurdu. Mehterler, harp meydanlarında gece karanlığında bile ordugâh nöbetçilerinin uyumaması için devamlı çalardı. Harp esnasında ise, padişahın veya seraskerin yanında durup, harp boyunca askerin cesaretini arttırmak ve düşmana dehşet vermek için çalınırdı.

İslamı Bilmeyen Osmanlı Bürokrasisinin Getirdiği Düşüş

 "16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren nadiren medrese eğitimi gören Osmanlı merkezi bürokrasisinde (kalemiye), görece dünyevi bir kültür ağır basmaktaydı."

S.Farouqhi
Osmanlı merkezi bürokrasisinin bu menfi değişimini müteakiben Osmanlı Devleti'nin dünya gücü olma konumunu kaybetmesi bir tesadüftür diyebilir miyiz?

Osmanlı Donanmasının Sefere Çıkışı Manevî Konsepti

 Osmanlı Donanması sefere çıkarken önce Eyyüb Sultan-ra-,sonra Aziz Mahmud Hüdâyî ve Yahya Efendi Hazretlerini ve Yuşa (as)'ı selamlardı.

Samimiyetten Resmiyete Bürokrasi

 Ünlü ulemanın aktardığına göre, o sıralarda sultanın huzurundakiler eğer varsa kızgınlıklarını ya da hayal kırıklıklarını gizlemiyorlardı; bu da belirli bir insani yakınlığın varlığını ortaya koyuyordu. Buna karşılık Fatih’in daha sonraki yıllarda oluşturduğu saray protokolü padişahla sıradan faniler arasındaki büyük mesafenin altını çiziyordu.

Osmanlı Devlet Anlayışı Tartışmaları

 Osmanlı büyüyünce devlet anlayışı üzerine ulema içinde tartışma çıktı. Muhalif ulemaya göre Osmanlı hükümdarı, "sultan ya kâfirlerle sınırdaş savaşçı bir devletin hükümdarı olarak, Osmanlı’nın ilk dönemlerindeki gibi en aza indirgenmiş bir devlet aygıtıyla hareket etmeli, ya da bir İslam hükümdarı olarak eski halifeleri örnek almalıydı.

İktidar ve yanında yer alan ulema ise İstanbul merkezli bürokratik devasa bir devlet olunması görüşündeydiler.

İttihat ve Terakki'in Aç Bıraktığı Osmanlı Askerleri

 1.Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti, askerinin beslenme ihtiyaçlarını karşılayamadığı için erbaş sigara ve tütün satmış, bir tanıdığından borç para almak zorunda kalmıştır.

Kaynak:Hüseyin Nuri Seyhan, Irak Cephesi Hatıraları, s.35-38

Aç olan askerin zafer kazanması mümkün mü?

Fatih Sultan Mehmet'in Av Sevgisi

 Fâtih Sultan Mehmed av esnasında bir tepenin arkasından havalanan turnaları görmüş, bunları avlamak için şahin ve doğan aranırken 68. ortaya ait tazının koşup bir turnayı yakalaması çok hoşuna gitmiş, bu ortanın hasekisinin yevmiyesine 1 akçe zam yaparak turnacıbaşı unvanıyla odasını diğer hasekilerin üzerine çıkarmıştır. 

Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/turnacibasi

Padişahları Avcı Olan Osmanlı Devletinde Turnacıbaşılık Rütbesi

 Osman Gazi, iyi bir avcıydı. Osmanlı padişahlarının hemen hepsi de ceddleri Osman Gaziye çekip avcılık yapmışlar ve avcılığı sevmişlerdir. Öyle ki devlet teşkilatında avcılıkla ilgili kişilerin rütbe olarak yeri vardır. Bunlardan biri de serturnaî rütbesidir. İşte bu rütbenin hikayesi:

Osmanlı Devleti'nin Laikleşme Adımları:Cizyenin Kaldırılması

 Osmanlı Devleti,  şer'i vergilerden olan Cizyeyi 1909'da tamamen kaldırdı.  Böylece devletin asli karakterlerinden biri daha yok olmuş oldu. 13 yıl sonra 1922'ye gelindiğinde ortada Osmanlı diye bir devlet kalmadı.

Osmanlı Devleti ve Safevilerin Tarikat Santrancı

 Halvetiyye tarikatı, Safeviyye tarikatı ile aynı merkezden doğmuş bir tarikattır. Osmanlılar; Safevi mücadelesi sırasında, Safevilere karşı bu tarikatı kullanmışlardır. Halveti şeyhlerine ihtimam gösterilmiş, devlet tarafından desteklenmişlerdir. Safevilerin etkinliği altında bulunan bölgelerde Halveti şeyhlerine ve Bektaşi şeyhlerine devlet zaviyeler, tekkeler kurdurtmuştur. 

Kurulan Bektaşi tekkeleri maalesef ülkede Safevi etkinliğini arttırmıştır

Safevi etkisinin Anadolu'da giderek yoğunlaşması üzerine devlet Bektaşiliğin yanında Halvetiliği de desteklemiş, Kanuni, II.Selim ve III.Murad devirlerinde Halvetilerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkinlikleri artmıştır.


29 Nisan 2025 Salı

Türkçe'nin Tarihi Gelişimi

 Türkçenin Tarihi Gelişimi

İlk izlerine Sümer kaynaklarında rastlanan Türk dilinin ilk verileri Hunlardan kalan birkaç kelimedir. Bu birkaç kelimelik veri bir kenara bırakılırsa Moğolistan’da bulunmuş olan 6 satırlık Çoyr yazıtı (687-692), Türkçenin tarihi bilinen en eski metnidir. Köktürklerden kalan Köl Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk anıtları ise, geçmişi eskiye dayanan hacimce en büyük Türkçe metinleri ihtiva etmektedir.

7-10. yüzyıllar arasında Türkçe, Macaristan’dan Güney Sibirya’ya ve Moğolistan içlerine kadar uzanan sahada Göktürk harfleriyle yazılan bir yazılı dil olarak kullanılmıştır. Yazıtlar, Moğolistan’dan sonra en yaygın olarak Güney Sibirya’da Yenisey ve kollarının suladığı alanlarda bulunmaktadır.

IV.Murad'ın Askerine Şefkati

 Peçevi'nin dediğine göre; Revan seferinde Aras nehri geçilirken IV.Murad'ın yanında bulunan Solaklardan birisi suya kapılır ve bata çıka giderken IV.Murad Solağın yakasından yapışır ve onu karaya çıkartana kadar da bırakmaz. Ayağı yere basınca bırakır ve bir kese de altın verir.

Osmanlı Askerinin İntikamı Kimsede Kalmazdı

 

Fatihin Çerilere Şefkati

1456’da Fatih Sultan Mehmed’in, Belgrad kalesi önünde katliama uğrayan Yeniçerileri görmesi üzerine sinirden kaleye hücumu .

Kanuni'nin İntikamı


1521’de Belgrad’ı alan Kanuni Sultan Süleyman’ın dedesi Fatih’in intikamını almak için feth sonrası esirleri filin altına atıp ezdirmesi.




Osmanlı Fetih Stratejileri

 Batı Anadolu’da, bilhassa Aydın ve Osmanlı beylikleri tarihinde şehirlerin fetih metotları üzerinde oldukça açık bilgiye sahibiz. XIV. yüzyılda genellikle Türkler şehirleri şu şekilde ele geçirmekteydiler: Osmanlılar ancak 1380’lerde, Balkan fütuhatı sırasında top kullanmaya başlamışlardır. 1389 Kosova Muharebesinde sahra topu kullanıldığını kesin olarak söyleyebiliriz. Ondan önce bir şehri teslime zorlamak için güdülen başlıca metod, uzun süre abluka altında tutarak şehri besleyen bölgeyi itaat altına almak ve şehirle bağlantısını kesmekti. Sürekli tecrit taktiği için büyük şehirlerin yakınında havale kuleleri inşa edilmekteydi. Şehrin su kaynakları da kesilirdi. Filibe’nin fethinde su kaynağının kesildiğine dair bir halk rivayeti vardır.

Osmanlıda Devlet Nişanları Kullanımı

 

 

Osmanlı'da yararlılığı görülen bir kişi Hil'at, kılıç, at ve murassa kılıç ile onure edilirdi. 2.Mahmud ile birlikte  batıya özenilerek nişan ve madalya takılmasına başlandı. Özellikle yakın dönem fotoğraflardan aşina olduğumuz bu nişanlar belirli kurallara göre takılırdı. Ne yazık ki modern muzaffer bir ordu olmak şekli benzerlikle olmuyordu.Disiplinli dinamk bir ordu olmakla oluyordu.II.Mahmut ve ardından gelen Batıcı Osmanlı padişahları ve yöneticileri ise bir türlü bunun farkına varmıyordu. Zira disiplin ve dinamiklik zordu, şekli benzerlik ise çok kolaydı.




Osman Gazinin Hakka Bağlılığı

 Adaletten kayar,zulme ve dalâlete meyledersem Allah beni kahretsin * 

Ve dilerim; Bilerek, bilmeyerek saptığımda bana karşı gelmeyenleri dahi Allah kahretsin *

Ve dilerim; Benden ehli çıkınca ve ben yetmez düşünce bu sancağı benden almayanlar

 benim vebalimi de çeksin *

                    Osman Gazi


Kuruluşun Kodları

 Osmanlı Devletini kuran halk zümreleri daha evvel İlhanlı, Selçuklu ve sair devletler bünyesinde yaşamış devlet düzen ve intizamını bilen topluluklar idi. Bunlar Kösedağ Savaşı sonrasında bu bölgeye göç edip geldiler.

Devleti bilen ile devlet bilmezin davranışı farklı olur. 
Devlet bilmez, vergi vermez. Yağmayı hak zanneder. Bu da dünya devleti olmayı engeller. Osmanlı Devleti ise dünya devleti oldu bu devlet bilen zümreleri sayesinde. 

Osmanlı İslâm Felsefe Tabirleri

 MEŞŞÂİYYUN: Meşşâiler. Derslerini gezinerek veren, peygamberlere uymayarak yalnız akıl ile fikir ile hakikatı bulmaya çalışan ehl-i dalâlet, dinsizlik yolunu açanlar, sadece akla itimad eden ve vahye tâbi olmayan imânsızlar.Aristo'nun yolundan gidenlerdir.


İŞRÂKİYYUN: İşrâkiyye felsefesi ile iştigal eden feylesoflar. müşahade tercih edilir.
Bu felsefede ”kalbi keşf” ve “iç aydınlanma”  hâkim paradigmadır.
“Güneşin doğması, tan ağarması” anlamındaki “işrak” kelimesinin felsefi terim olarak karşılığı,“keşf, ilham, sezme, müşahade veya esrarın kalbe açılması”dir. 

Liyakat Tuzağının Düşürdüğü Ahmaklık Seviyesi

 Yahudi Din adamı /Haham Haim Nahum, Harbiye Topçu Mektebi'nde Fransızca Hocalığı yapıyordu.

Bu şahıs, daha sonra Mısır Hahambaşılığına yükselmiştir (1925) ve ölümüne kadar bu işe devam etmiştir.
Kaynak :Osmanlılar Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları
Yorum yapmaya gerek var mı?
Liyakatli diye diye Cümle hainlere iş verilmiş. Onlar da Devleti Aliyeyi elbirliğiyle yıkmışlar. 

Rusya Sadece Müslüman Olmayanları mı Osmanlıya Karşı Kışkırtıyordu

 Rusya, sınır beylerini Müslüman da olsa Osmanlı Devleti 'ne karşı kışkırtıyor. Onları bağımsızlık yönünde teşvik ediyordu. Bunun bir örneği İshak Paşa Sarayı' nı yapan Çıldıroğulları'dır. Onların bağımsızlık yönünden zaaflarından faydalanmıştır. Osmanlı'dan bağımsız olduğunu zannedenler ise kolaylıkla Rusya' nın esaretine düşmüşlerdir.


Kaynak :İshak Paşa Sarayı, s. 236

27 Nisan 2025 Pazar

Toplumsal Çürümenin Yansıması Olan Osmanlı Yasakları


İstanbul kadılığına hitaben fermandır;sokaklarda ve mesire yerlerinde namahremlerin nazarını üstlerine çekecek kılık ve kıyafetle gezen avretlerin cezalandırılması ile iktifa edilmeyecek,onlara böyle şeyler diken terzilerin de mesul tutulması emr olunmuştur.

Bundan böyle kadınların arabalarla uzak mesire yerlerine gitmeleri yasak edilmiştir. Gidenler ile birlikte  onları yasağa rağmen arabasını alıp götürecek arabacılar yakalandıkları gibi İstanbul’dan taşraya sürüleceklerdir.

26 Nisan 2025 Cumartesi

Kösem Sultanın Saray Entrikalarına Kurban Giden Padişah 1.İbrahim

 Sultan 1. İbrahim  öldürülerek taht'tan indirilen padişahlar arasındadır.

7 aģustos 1648 de taht'tan indirilen sultan ibrahim'in yerine oğlu mehmet geçmiştir.
Taht'tan indirilen sultan ibrahim  kapatıldığı yerde 10 gün kalabilmiştir. Feryatları bütün  saray halkını etkilemiştir. Sultan ibrahim'i yeniden tahta çıkarmak isteyenlerin sayısı artınca   entrika ustası kösem sultan ve onunla çıkar birliği olan devlet ileri gelenleri ,
Sultan ibrahim'i 18 ağustos 1648 de boğdurtmuşlardır. Öldürüldüğü an bile  feryatları yakarışları sarayda yankılanmış bunu duyan bazı saray hizmetlileri , korkudan saraydan kaçmaya çalışmışlardır..

Sultan Dördüncü Muradın Tarihçei Hayatı

 4. Murat, 27 Temmuz 1612 yılında doğmuş olan 96. İslam halifesi ve 17. Osmanlı padişahıdır. 1623 ve 1640 yılları arasında toplam 17 yıl saltanatta kalmıştır. Babası 1. Ahmet, annesi ise Kösem Sultan'dır. Tarihte Bağdat Fatihi ve Sahib-i Kıran ve Gazi olarak bilinir. Ağabeyi olan Genç Osman'ın Yedikule zindanlarında öldürülmesi üzerine, tahta geçen amcası 1. Mustafa'nın akli dengesi olmadığı ileri sürülüp 11 yaşında tahta geçirilen 4. Murat'ın saltanatı 10 Eylül 1623 yılında başlamış oldu.

Sultan Murad Hüdavendigarın Tarihçesi

 I. MuradMurad-ı Hüdavendigâr veya Gazi Hünkar (Osmanlı Türkçesi: اول مراد, Murad Bey, 29 Haziran 1326, Bursa – 28 Haziran 1389, Kosova), Osmanlı Devleti’nin üçüncü padişahı. Babası Orhan Gazi, annesi Nilüfer Hatun'dur.Babası Orhan Gazi döneminde 95.000 km² olan devlet toprakları onun dönemindeki gayretli  mücadelesi ve Allahın lütfuyla yaklaşık 500.000 km² kadar genişlemiştir.

Sultan I. Murat Dönemi Savaşları

 I.MURAT  DÖNEMİ


1. Edirnenin Fethi/Sazlıdere  Savaşı (1363)


Nedenleri:

1.Balkanlardaki  Macarlar ve özellikle Bulgarların  I.Murat zamanında artan Balkan fetihlerini durdurmak istemeleri
2. Osmanlı Devletinin Edirneyi fethetmek istemesi

Taraflar: Osmanlı ile Bizans-Bulgar birleşik ordusu

25 Nisan 2025 Cuma

II. Murad Dönemi

 II. Murat önce Bizans tarafından serbest bırakılan amcası 

Çelebi Mustafa( Düzmece Mustafa) isyanını bastırmış, Mustafa'yı ortadan kaldırdı. Sonra Mustafa'yı serbest bırakarak destekleyen Bizans'ı kuşattı. Ancak bu defa da Bizans ve Karamanoğullarının kışkırması sonucu ayaklanan Kardeşi Şehzade Mustafa ile uğraşmak zorunda kaldıysa da onu da  yenilgiye uğratarak sorunu çözdü.

1.ANADOLUDAKİ ÖNEMLİ OLAYLAR

1.Candaroğulları Osmanlılara bağlı olmayı kabul etti.
2.Aydınoğlu Cüneyt Bey idam edildi(1425). İzmir alınarak bölgedeki Aydın, Menteşe ve Teke beyliklerine son verildi.

Devşirme Sistemi (I. Murad Dönemi)

 

Osmanlı Devletinde I.Murattan itibaren uygulanmaya başlanan fethedilen yerlerdeki  hristiyan ailelerden  belirli şartları taşıyan  erkek çocukların öncelikle gönüllü ailelerden alınıp asker veya devlet adamı olarak yetiştirilerek devlet hizmetine verilmesi sistemine devşirme sistemi denir.

22 Nisan 2025 Salı

Batıcı Osmanlı Padişahına Atfedilen Bir Haram Sevda Meselesi ve Hünkar Beğendi Yemeğinin Hikayesi

 İçinde Rezil  Bir Aşk Hikayesi Saklı Olan Yemek: Hünkar Beğendi

1867 yazının, yüzyıllar sonra dahi hatırlanacak çok rezil  bir hikaye için milat olacağını kimse tahmin etmezdi...

İstanbul, çocukların uyuduğu, kuşlarınsa güneşin doğuşuyla şakımaya başladığı bir güne uyandı. Simitçi, sopasına simitlerini takmış, Cağaloğlu yokuşundan aşağı evlere seslenerek salınırken, imparatorluk, tüm ihtişamıyla yüzyıllardır olduğu gibi şehrin siluetini selamlıyordu.

Kardeş Katli Osmanlı Devletini İhya mı Etti İmha mı Etti?

  Yürek yakan bir tablo. Dr.Mehmet Akman kitabından(Osmanlı Devletinde Kardeş Katli).Kitap fakihlerin cevaz vermediğini yazar. Bu zulmü kimse din kılıfına sokamaz. Bediüzzaman demiş: “Korkmakla din rüşvet verilmez.(...)Muhakkak maslahat, mevhum mazarrata feda edilmez.

Osmanlı Devleti'nin dünya gücü olmaktan düşüp yenilgi üstüne yenilgi tatmasında bu acı tablonun hiç mi payı yok ? Allah ihmal etmez . ancak imhal eder. Süre verir düzelmesi için şahsın ve yanlış yapan kurumun. Kendini düzeltmezse de onu helak eder.
Özellikle Kanuni devrine dikkat edin. Biraz da Hürrem Sultan'ın entrikalarının bir sonucu olarak torunlarını bile öldürtmüş.Bunun sonucudur ki Kanuni'den sonra devlet eski dinamikliğini kaybetmiştir.

Sarıkamışın Adları Unutulmuş Deniz Şehitleri

 Sarıkamış 'ın bilinmeyen adları unutulan anmalarda isimleri geçmeyen deniz şehitleri.

90 bin asker için yola çıkmışlardı
"Bezm-i Alem", "Bahr-i Ahmer" ve "Mithat Paşa"
 gemileri, 7 Kasım 1914'te, Sarıkamış'ta donarak şehit olan 90 bin askere kışlık giyecek, erzak ve mühimmat götürürken, Rus donanması tarafından Ereğli açıklarında batırılmışlardı.

Yıldırım Bayezidin Kardeşini Öldürerek Tahta Oturması

 

Osmanlı tarihinde savaş meydanında tahta çıkan ve yine başka bir savaş neticesinde tahtından olan ilk ve tek padişah Yıldırım Bâyezid’dir. I. Murad, yakın zamana kadar müttefiki olan Sırp prensi Lazar’ın, Sırp, Bosna, Macar, Arnavut, Leh, Çek ve Eflak birliklerinden oluşan güçlü bir orduyla harekete geçtiğini öğrenince oğulları Şehzâde Bâyezid ve Şehzâde Yakub ile bütün beylerine ve tâbi beyliklere haber gönderip acele hazırlıklarını tamamlayıp kendisine katılmalarını emretti. İki ordu, 15 Haziran 1389’da Kosova’da karşı karşıya geldi. Osmanlı ordusunun merkezinde I. Murad, sol kolunda Yakub Çelebi ve sağ kolunda Şehzâde Bâyezid yer almıştı. Muharebe esnasında bir ara Osmanlı ordusunun sol kolu düşman taarruzu karşısında zor durumda kaldı, ancak Şehzâde Bâyezid’in süratle yardıma gelmesi sayesinde tehlike büyümeden önlendi. Nihayet muharebe Osmanlılar’ın kesin zaferiyle neticelendi.

Dünya Devleti Padişahını Hevapereste Dönüştüren Safiye Sultan

 Safiye Sultan yada Sofia Baffo, Sultan Üçüncü Mehmed’in annesidir, genç ve güzel Venedikli bir kızdır. Korfu valisi olan babasının yanına giderken Akdeniz’de bir çatışma sırası Türk denizcilerin eline geçer. İstanbul’a getirilerek saray haremine satılır. Osmanlı terbiyesine göre eğitilip öğretildikten sonra, Nurbanu Sultan tarafından oğlu Şehzade Murat’a sunulur. Adı Safiye olur.


Safiye Sultan, Kanuni’nin torunu ( Sultan İkinci Selimin oğlu) 3. Murad Hana hediye edilmek üzere Manisaya getirilmişti. Acemi cariyeler dairesine alındı. Ama harem kurallarına riayet edilmemiş olundu.çünkü saraya daha çok küçük yaşlardaki kızlar alınır ve terbiye edilirdi. Fakat sinyorina hareme göre yaşca büyüktü. Böylece sinyorina girdiği her ortamda dikkatle gözlemler yapıyor ve geleceği için büyük hayaller kuruyordu. Artık safiye idi. Zekasına güveniyordu. Amacı Sultan Murad ile evlenmek hayallere sığmayan mertebelere çıkmak cihan devletinin birinci kadını olmaktı.Bu amaç için tüm hayatını harcadı.

17 Nisan 2025 Perşembe

Abdülmecidin Yaman Çelişkisi

 Devleti laik bir devlet olma yoluna sokan Tanzimat Fermanını ilan ettiren Abdülmecid Padişah Yaptığı bu işi örtmek istercesine Güvercinleri mübarek addederek konacakları yerin gümüşten olmasına izin vermeyip altın olarak kalması için karar veriyor.

İşte belgesi

16 Nisan 2025 Çarşamba

Yıkılan Devletlerin Hallerinin Osmanlı Devleti'nde Belirginleşmesi

 I.Dünya Savaşı'nda Almanlar çavuşa varıncaya kadar askerlerimize madalya vermektedir. Bunun utancı bir yana gelen madalyalar harpteki başarıya göre değil de kur'ayla/ çekilişle belirlenmektedir,  savaşta iyi harp edene değil. Üstelik bu madalyaları dağıtma işi kendisine verilen çavuş Hüseyin Nuri Seyhan'a kur'a yapılmadan bir madalya kur'asız verilmiş.

Her tarafı tutarsızlık ve yolsuzluk olan bir haldeydi sözün özü.
Kaynak: H.Nuri Seyhan , Irak Cephesi Hatıraları.s.48

14 Nisan 2025 Pazartesi

Islahat mı İfsadat mıdır Bunlar?

 Islahat Fermanıyla Müslüman halkın devlet ile olan bağı iyice kopmağa başladı. Devlet , artık Müslümanların olmamağa başlamıştı. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurda kaybedilmişti.  Bakınız Osmanlıda  ifsad hareketlerinin kendi devrinde önünü açan  Cevdet Paşa'dır üstelik bunu söyleyen

Cevdet Paşa 10 numaralı Tezkiresinde şunları söyler: Bu Ferman’ın hükmünce teba’a-i müslime ve gayr-i müslime kaffe-i hukukta müsavi olmak lazım geldi. Bu ise ehl-i islâma pek ziyâde dokundu. Mukaddemâ musâlahaya esas ittihaz edilmiş olan mevadd-ı erba’adan birisi Hıristiyanların imtiyâzâtı mes’elesi olup ancak istiklâl-i hükûmete dokunulmamak şartı ile mukayyed idi. Şimdi ise imtiyaz bahsi geride kaldı, bi’l-cümle hukuk-ı hükûmette teba’a-i gayr-i müslime ehl-i islâm ile müsâvî addolunuverdi. Ehl-i islâmdan birçoğu “Âbâ ve ecdâdımızın kanıyla kazanılmış olan hukuk-ı mukaddese-i milliyyemizi bugün ga’ib ettik. Millet-i İslâmiye millet-i hâkime iken böyle bir mukaddes hakdan mahrum kaldı. Ehl-i islâma bir ağlayacak ve mâtem edecek gündür” deyu söylenmeğe başladılar.
Gayri müslim halkın bir şekilde yönetime katılımı ve kendini  güvende hissetmesi elbette sağlanmalıydı. Ancak bu burdaki gibi Müslüman halkı küstürerek olmamalıydı.

12 Nisan 2025 Cumartesi

Osmanlı Batıcılaştırılırken Hayır ve Hasenat Gölgesinde Yapılan İfsadat

 Osmanlıyı yıkan hamleleri yapanlar her nedense halka kendilerini çok hayırsever göstermişlerdir Osmanlı Devletinde.

Çeşitli entrikalarla kaliteli şehzadeleri ve büyük komutan Pargalı İbrahim Paşayı katlettiren Hürrem de çok hayırseverdi hukuk sistemini İslam hukukuna uygunluktan çıkaran Islahat Fermanını ilan eden Dolmabahçe Sarayını tonlarca altınla borç parayla yapıp borç bataklığında batıran Sultan Abdülmecid de..

11 Nisan 2025 Cuma

Kayıp Yılları İsraf ve Sefahat Sembolleri: Dolmabahçe Sarayı

 


Sultan Abdülmecid Dönemi (1839-1861), Beşiktaş Sahil Sarayı yapılarının işlevsellik açısından eksik kaldığının hissedildiği bir dönemdir. Bu yapılar yıktırılarak yerine Dolmabahçe Sarayı’nın yaptırılmasına karar verilir. 13 Haziran 1843 yılında inşasına başlanan Dolmabahçe Sarayı, 7 Haziran 1856’da kullanıma açılmıştır. 110 bin metrekarelik bir alanda, Boğaz’a nazır muhteşem bir manzaranın hakimi konumda yer almaktadır.

Kayıp Yılları Abdülaziz Devri

      Resim Sergisi Açan Halife (!)

İslamda var olan resim yapma yasağına rağmen 28 Şubat 1863 'de - Türkiye'de bilinen ilk resim sergisi, Osmanlı padişahı Abdülaziz'in de desteğiyle İstanbul'da açıldı.

****

Nakibüleşrafların Kılıç Kuşattığı Sultanlar

 Nakibüleşraflar Osmanlıda Ehli Beyt soyundan gelenlerin devlet tarafından oluşturulmuş ve tanınmış teşkilatına verilen isimdir.

Ne var ki Şanlı Osmanlı'da bazı kötü huylar da vardı. Şer işler yapanlar işledikleri şerareti hayır hasenat maskesiyle örterlerdi. İşte bu örtme yollarından biri de Nakibüleşraflarca Kılıç kuşatılmak olarak gözüküyor. Batıcı ve batıya eğilimli Osmanlı sultanları bu hallerini Nakibüleşraflarca kılıç kuşatılarak örtüyorlardı. 

Bakalım kimlere nakibüleşraflar kılıç kuşatmışlar:

Osmanlı devleti'nin duraklamasında

V. Mehmet Reşat Bu Ne Tezat!

 Devlet yönetimini mahkemelerde müslümanları sen de mürteci imişsin diye suçlayıp idam eden İttihatçılara teslim eden/ onlarla işbirliği halinde olan V.Mehmet Reşat' ın Topkapı Sarayı'nda okunmak üzere vakfedip ve Hattat Hasan Efendi'ye Sahihi Buhari yazdırmış olması ne yaman bir çelişkidir. 

10 Nisan 2025 Perşembe

V.Mehmet Reşat'ın İttihatçılarca Devletin Başına Geçirilmesi ve V.Mehmet Reşat Dönemi

 1908 darbesinden sonra İttihatçıların ülke de oluşturduğu genel zulüm düzenine  ve İttihatçı olmayan/batının devşirmeliğini kabul etmeyen alaylı subayların ordudan atılması zulmüne karşı gelişen 31 Mart Olayı ardından 1909'da, II. Abdülhamid İttihat ve Teratkki tarafından tahttan indirildi ve 65 yaşında olan Veliaht Reşad Efendi yine  İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin desteğiyle tahta çıkartıldı. Saltanat adı olarak, asıl adı olan "Reşad" değil, "Mehmed" adının kullanması kararlaştırıldı. Bu isim değişikliği ayandan Ferik Sami Paşa önerisiyle yapıldı ve gerekçesinin Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'a ordusuyla girişi ile Hareket Ordusu'nun İstanbul'a gelişi arasında bir bağlantı kurmak olduğu belirtilmektedir. Padişahlığa Meclis-i Milli kararıyla gelmesine rağmen, Osmanlı Hanedanı'nın "ekber evladı" olması ile de padişahlığı hakkı bulunmaktaydı.

Batıcı Osmanlı Padişahlarının Osmanlı Devleti'ni İçine Soktukları Borç Sarmalı

 Yıl: 1828–1829

Osmanlı tahtında Islahatçı Sultan 2. Mahmut oturuyor.
Osmanlı-Rus savaşı sürüyor.
Osmanlı ordusunun Tuna garnizonlarında yeterli ekmek yok! Çünkü ekmeği yapacak un yok, buğday yok!
Osmanlı, ünlü Yahudi banker Rothschild’e başvurur.
Rothschild, gerekli buğdayı satın alıp Osmanlı’ya verir.
Osmanlı devleti, aldığı buğdayın ancak yarı parasını ödeyebilir.

9 Nisan 2025 Çarşamba

İstanbul Surları

 

İstanbul Kara surları, yeryüzünde hiçbir şehrin sahip olmadığı müthiş bir savunma sistemiydi. En önde hendek, hendeğin arkasında 4 metrelik surlar, onun arkasında 10 metre ve onun arkasında 16 metrelik surlar vardı. Bunların da üzerinde yirmişer metrelik burçlar vardı. Bunları sağ salim geçebilmek hemen hemen mümkün değildi. İşte Osmanlı’nın fetih askerleri bu imkansızı mümkün kılmışlardı.

İktibastır 

5 Nisan 2025 Cumartesi

Barın Katliamı (Çin)

 

🔴 TAM 35 YIL ÖNCE: Barın Katliamı ve Direnişi

1990 yılının Ramazan ayı. Çin’in Müslüman Uygur Türklerine yönelik baskısı, Doğu Türkistan’ın Barın kasabasındaki bir caminin onarımı sırasında Çin güçleriyle yaşanan tartışmalarla birlikte patlak verdi

Çin, Barın’da yükselen tepkileri katliamlarla bastırmaya çalıştı.

Boykot Kelimesinin Kökeni

 


"Boykot" kelimesinin kökeni, İngilizceye **Charles Cunningham Boycott** (1832–1897) adlı bir İngiliz toprak yöneticisinin soyadından geçmiştir.  

Hikayesi:  

19. yüzyılda İrlanda'da, İngiliz toprak sahipleri ve yerel halk arasında çatışmalar yaşanıyordu. Charles Boycott, İrlanda'nın Mayo bölgesinde çalışan bir İngiliz toprak ağasıydı ve kiracı çiftçilere karşı çok sert davranıyordu. 1880'de İrlandalı çiftçiler, Boycott'a karşı **toplu bir direniş başlattı**:  

2 Nisan 2025 Çarşamba

İngiliz Elçisine At Olan İttihatçılardan Ahmet İhsan Tokgöz



A.İhsan Tokgöz, Saraç Abdurrahman Ağa ailesine mensuptu.
İngilizlerin hayranıydı.
Abdülhamid Han'ı İngilizlerin desteği ile devirdikleri için Londra'ya aşık olan Jön Türklerdendi.
İstanbul’a 31 Temmuz 1908’de gelen İngiliz büyükelçisi Gerard Lowther’in arabasının atlarını Sirkeci garında sökmüş, Galata’nın sarp sokaklarından geçerek İngiliz büyükelçiliğinin Cadde-i Kebir (bugünkü İstiklal Caddesi) üzerindeki binasına (bugün İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu olarak kullanılıyor) kadar kendileri çekmişti.