ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan hikaye 👇
Öğrenciler sınıfta hocayı beklerken bir anda ışıklar söner ve bir çizgi film gösterilmeye başlanır…
Filmin adı: “Küçük Tavuk”
Güncel haberler ile Dünya Tarihinin derinliklerinde ve ince ayrıntılarında yatan tarihi anlatıyorum.
ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan hikaye 👇
Öğrenciler sınıfta hocayı beklerken bir anda ışıklar söner ve bir çizgi film gösterilmeye başlanır…
Filmin adı: “Küçük Tavuk”
Kadılara yüksek maaş verir ve onların servet sahiplerinden olmasını tercih ederdi.
kaynak: Ömer Nasuhi Bilmen, İslam Fıkıh Tarihi,s.34
Ayrı mahkeme binaları yoktu.Mahkemeler camide yapılırdı
age.s.35
İlk hapishaneleri yaptırmıştır.
age.s.35
Müftülük kurumunu kurdu.
age.s.35
Hazret-i Ömer, İslâmiyetten evvel saneme(puta) kesilen bir kurbandan böyle işitmiş:
Zalimliği ile meşhur Moğol hükümdarı Hülagu
1258 senesinde Bağdat’ı yakıp yıkar.
400.000’den fazla Müslümanı kılıçtan geçirir.
Camiler, medreseler yerle bir edilir.
Milyonlarca dini ve ilmi eser Dicle Nehrine atılır.
Nehirden, günlerce kan ve mürekkep akar.
Hülagü , şehrin dışına kurduğu karargahtan haber gönderip, o beldenin en büyük alimi ile görüşmek istediğini bildirir.Ancak kimse görüşmek istemez.
MÜKÂBİR: Kendini büyük gören, karşısındakini küçümseyerek, doğru sözünü kabul etmeyen. Haksız olduğu halde hak iddiasında bulunan.
KADİM MÜHENDİSLİĞİN SESSİZ HARİKASI, PERSLERİN 2700 YILLIK YERALTI SU SİSTEMİ-KAREZLER
Antik Persler, çölün altına tam 20 mil uzunluğunda yeraltı nehri inşa etmişlerdi ve bu su hattı yaklaşık 2.700 yıldır kesintisiz çalışıyor. Çölün ortasında su bulmak, hayatın devamı için en büyük sorunlardan biriydi. İşte bu yüzden Pers mühendisleri, çölleri yaşam dolu yerlere çevirmek için harika bir yöntem geliştirdiler.
2.İran Şii Hilali /direniş ekseni söylemiyle ve katliamcı eylemleriyle Sünni dünyada tepki çekti.Ancak İsraile karşı savaşan herkes Müslümanlarca destekleneceği için burda çok küçük bir kesim dışında tüm müslümanlarca destekleniyor şimdi.
3.İran Binlerce yıllık kültür ve devlet tecrübesine sahip olduğundan dayanıklılığı yüksek, İsrail ise devlet tecrübesi olmadığından bir çete gibi hareket ederek düşman gördüğü devlet ve örgütlerin liderlerine suikastler yapıyor.Ayrıca devlet tecrübesi olmadığı için acı eşikleri de çok düşük , savaşa dayanıksız bir halka sahip.
Samarra Anarşi Dönemi (Arapça: فوضى سامراء, Fawḍā Sāmarrā), Abbasi Halifeliği'nde 861-870 yılları arasında yaşanan siyasi istikrarsızlık ve iç çatışmalar dönemidir. Bu dönem, Türk kökenli askerî güçlerin (Gulam sistemi) Abbasi yönetiminde etkin hale gelmesi ve halifelerin otoritesinin zayıflaması ile karakterize edilir.
Türk askerlerinin artan gücü ve etkisi: Abbasi Halifesi Mu'tasım, Türk askerlerini orduya dahil etmiş ve Samarra şehrini onlar için bir başkent olarak inşa ettirmiştir. Zamanla bu Türk askerleri orduda üst makamlara gelmiş ve halifelerin güvenini kazanmışlardır. Ancak bu durum, Bağdat halkı ile Türkler arasında çatışmalara yol açmış ve Türk askeri gruplarının devlet işleri üzerinde aşırı derecede etkili olmasına neden olmuştur. Bu da tepkilere yol açmıştır. Hepsinden öte Türk komutanların kendi aralarındaki bitmek bilmeyen mücadeleleri büyük bir kargaşa ve anarşiye yol açmıştır. Zaten iç mücadeler Türk tarihinin de acı bir gerçeğidir. Burada da bu karakteristiğin etkisini gördüğümüzü söyleyebiliriz.
Halifelerin Kısa Süreli İktidarı:
Halife Mütevekkil'in Öldürülmesi (861): Dönemin başlangıcı sayılır. Mütevekkil, Türk askerî komutanlar tarafından öldürüldü.
Haleflerinin Zayıflığı: Muntasır, Mustain, Mu‘tez ve Mühtedi gibi halifeler, Türk komutanların (Boga el-Kebir, Vasıf et-Türkî gibi) kontrolü altında kısa sürelerle tahta çıktı ve çoğu öldürüldü.
Abbasi Halifesi Mütevekkil Billah (tam adıyla Ca'fer ibn Muhammed el-Mutasım billah), Abbasi Halifeliği'nin onuncu halifesidir. 847'den 861'e kadar hüküm sürmüştür. Dönemi, bazı önemli değişimlere ve olaylara sahne olmuştur.
İşte Mütevekkil Billah'ın dönemiyle ilgili önemli noktalar:
* Hilafete gelişi: Kardeşi Vâsık'tan sonra hilafete geçmiştir. Başlangıçta halifenin gücünü ve bürokrasi üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmaya odaklanmıştır.
Roma'nın göbeğinde bulunan Trajan's Pazarı, antik ticaretin olağanüstü bir kalıntısı olarak duruyor. MS 100-110 civarında inşa edilen, çoğu zaman dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak kutlanıyor. Bu çok katlı kompleks bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nun canlı ticaretini sergileyen baharatlardan tekstillere kadar her şeyi satan tüccarlarla doluydu. İmparator Trajan'ın mimarı Şam'lı Apollodorus tarafından tasarlanan yenilikçi tuğla işi ve yarı dairesel düzeni Roma mühendislik dehasının bir kanıtı olarak kalıyor. Bugün ziyaretçiler iyi korunmuş koridorlarını keşfedebilir ve bir zamanlar olduğu canlı pazar yerini hayal edebilirler. Tarih meraklılarının mutlaka görülmesi gereken Trajan's Market, antik Roma'daki günlük yaşama büyüleyici bir bakış sunuyor.
Palu (Zazaca: Pali, Ermenice: Բալու Balu), Elazığ'ın bir ilçesidir.
Tarihi milattan önceye dayanır. Bölgede bilinen en eski kavimler Hurriler, Hititler ve Urartulardır. Özellikle Tuşba (bugünkü Van) şehri olan Uratula'nde Urartu Kralı Menaus'a ait taş kitabe vardır. Bu kitabeden Palu'ya Sebitaruas, Harput çevresine de Surani adı verildiği öğrenilmektedir.
Bingöl'ün tarihi çok eskilere dayanmaktadır. M.Ö. 3000-2000 yıllarına kadar uzanan bir geçmişe sahip olan Bingöl, tarih boyunca birçok medeniyetin egemenliğine girmiş ve bu medeniyetlerden izler taşımaktadır. Ancak Bingöl'ün özellikle ilkçağ tarihi hakkında yeterli çalışma yapılamamış ve tam olarak aydınlatılamamıştır.
Bingöl'ün Eski Adları ve Anlamları: