Samarra Anarşi Dönemi (Arapça: فوضى سامراء, Fawḍā Sāmarrā), Abbasi Halifeliği'nde 861-870 yılları arasında yaşanan siyasi istikrarsızlık ve iç çatışmalar dönemidir. Bu dönem, Türk kökenli askerî güçlerin (Gulam sistemi) Abbasi yönetiminde etkin hale gelmesi ve halifelerin otoritesinin zayıflaması ile karakterize edilir.
Türk askerlerinin artan gücü ve etkisi: Abbasi Halifesi Mu'tasım, Türk askerlerini orduya dahil etmiş ve Samarra şehrini onlar için bir başkent olarak inşa ettirmiştir. Zamanla bu Türk askerleri orduda üst makamlara gelmiş ve halifelerin güvenini kazanmışlardır. Ancak bu durum, Bağdat halkı ile Türkler arasında çatışmalara yol açmış ve Türk askeri gruplarının devlet işleri üzerinde aşırı derecede etkili olmasına neden olmuştur. Bu da tepkilere yol açmıştır. Hepsinden öte Türk komutanların kendi aralarındaki bitmek bilmeyen mücadeleleri büyük bir kargaşa ve anarşiye yol açmıştır. Zaten iç mücadeler Türk tarihinin de acı bir gerçeğidir. Burada da bu karakteristiğin etkisini gördüğümüzü söyleyebiliriz.
Dönemin Önemli Özellikleri:
Halifelerin Kısa Süreli İktidarı:
Halife Mütevekkil'in Öldürülmesi (861): Dönemin başlangıcı sayılır. Mütevekkil, Türk askerî komutanlar tarafından öldürüldü.
Haleflerinin Zayıflığı: Muntasır, Mustain, Mu‘tez ve Mühtedi gibi halifeler, Türk komutanların (Boga el-Kebir, Vasıf et-Türkî gibi) kontrolü altında kısa sürelerle tahta çıktı ve çoğu öldürüldü.
Türk Askerî Güçlerinin Hakimiyeti:
Abbasi ordusundaki Türk gulamlar (kölemenler), halifeleri atama ve görevden alma yetkisini ele geçirdi.
Merkezî otorite çöktü, eyaletlerde bağımsız hanedanlar ortaya çıktı (Tolunoğulları, Tahirîler gibi).
İç Savaş ve Kaos:
Bağdat ve Türklerden kurulu yeni başkent Samarra arasında çatışmalar yaşandı.
Şii-Sünni gerilimi arttı.
Ekonomik Çöküş:
Vergi sisteminin bozulması, tarımın gerilemesi ve ticaretin durmasıyla ekonomik kriz derinleşti. Öyle ki ordunun maaşları ödenemez hale gelmiş ve bu da isyanları körüklemiştir.
- Dünyevileşme ve Yunan Felsefesinin İfsad Edici Etkisi : Araplar Yunan Felsefesinin ve dünyevileşmenin etkisiyle savaşçılığı terk etmiş, savaşçı olan Türkleri askeri işlerde kullanmaya başlamışlardı. Bu durumda askeri otoritenin dolayısıyla Abbasi Devleti Halifeliği otoritesinin zayıflamasına Türk komutanların da devlette güçlenmesine yol açmıştır.
Dönemin Sonu:
- Zenci İsyanı (869-883): Samarra'da Anarşi döneminin sonunda Zenci İsyanı olarak bilinen büyük bir köle isyanı patlak vermiştir. Bu isyan, halifeliği hem ahlaki hem de mali açıdan büyük ölçüde yıpratmıştır.
Halife Mü'temid (870-892) döneminde, kardeşi Muvaffak'ın askerî liderliği sayesinde Türk komutanların etkisi kırıldı. Böylece siyasi çekişmelerle otoritenin kaybolması dönemi sonra erdi.
Bağdat yeniden başkent yapıldısa da Abbasi otoritesi bir daha eski gücüne kavuşamadı. Zira çivi çıkar izi kalır. Bir kez otorite kırıldı mı bir daha kurulması zor olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder