30 Nisan 2025 Çarşamba

Padişahları Avcı Olan Osmanlı Devletinde Turnacıbaşılık Rütbesi

 Osman Gazi, iyi bir avcıydı. Osmanlı padişahlarının hemen hepsi de ceddleri Osman Gaziye çekip avcılık yapmışlar ve avcılığı sevmişlerdir. Öyle ki devlet teşkilatında avcılıkla ilgili kişilerin rütbe olarak yeri vardır. Bunlardan biri de serturnaî rütbesidir. İşte bu rütbenin hikayesi:

Osmanlı Devleti'nin Laikleşme Adımları:Cizyenin Kaldırılması

 Osmanlı Devleti,  şer'i vergilerden olan Cizyeyi 1909'da tamamen kaldırdı.  Böylece devletin asli karakterlerinden biri daha yok olmuş oldu. 13 yıl sonra 1922'ye gelindiğinde ortada Osmanlı diye bir devlet kalmadı.

Osmanlı Devleti ve Safevilerin Tarikat Santrancı

 Halvetiyye tarikatı, Safeviyye tarikatı ile aynı merkezden doğmuş bir tarikattır. Osmanlılar; Safevi mücadelesi sırasında, Safevilere karşı bu tarikatı kullanmışlardır. Halveti şeyhlerine ihtimam gösterilmiş, devlet tarafından desteklenmişlerdir. Safevilerin etkinliği altında bulunan bölgelerde Halveti şeyhlerine ve Bektaşi şeyhlerine devlet zaviyeler, tekkeler kurdurtmuştur. 

Kurulan Bektaşi tekkeleri maalesef ülkede Safevi etkinliğini arttırmıştır

Safevi etkisinin Anadolu'da giderek yoğunlaşması üzerine devlet Bektaşiliğin yanında Halvetiliği de desteklemiş, Kanuni, II.Selim ve III.Murad devirlerinde Halvetilerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkinlikleri artmıştır.


29 Nisan 2025 Salı

Türkçe'nin Tarihi Gelişimi

 Türkçenin Tarihi Gelişimi

İlk izlerine Sümer kaynaklarında rastlanan Türk dilinin ilk verileri Hunlardan kalan birkaç kelimedir. Bu birkaç kelimelik veri bir kenara bırakılırsa Moğolistan’da bulunmuş olan 6 satırlık Çoyr yazıtı (687-692), Türkçenin tarihi bilinen en eski metnidir. Köktürklerden kalan Köl Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk anıtları ise, geçmişi eskiye dayanan hacimce en büyük Türkçe metinleri ihtiva etmektedir.

7-10. yüzyıllar arasında Türkçe, Macaristan’dan Güney Sibirya’ya ve Moğolistan içlerine kadar uzanan sahada Göktürk harfleriyle yazılan bir yazılı dil olarak kullanılmıştır. Yazıtlar, Moğolistan’dan sonra en yaygın olarak Güney Sibirya’da Yenisey ve kollarının suladığı alanlarda bulunmaktadır.

IV.Murad'ın Askerine Şefkati

 Peçevi'nin dediğine göre; Revan seferinde Aras nehri geçilirken IV.Murad'ın yanında bulunan Solaklardan birisi suya kapılır ve bata çıka giderken IV.Murad Solağın yakasından yapışır ve onu karaya çıkartana kadar da bırakmaz. Ayağı yere basınca bırakır ve bir kese de altın verir.

Osmanlı Askerinin İntikamı Kimsede Kalmazdı

 

Fatihin Çerilere Şefkati

1456’da Fatih Sultan Mehmed’in, Belgrad kalesi önünde katliama uğrayan Yeniçerileri görmesi üzerine sinirden kaleye hücumu .

Kanuni'nin İntikamı


1521’de Belgrad’ı alan Kanuni Sultan Süleyman’ın dedesi Fatih’in intikamını almak için feth sonrası esirleri filin altına atıp ezdirmesi.




Osmanlı Fetih Stratejileri

 Batı Anadolu’da, bilhassa Aydın ve Osmanlı beylikleri tarihinde şehirlerin fetih metotları üzerinde oldukça açık bilgiye sahibiz. XIV. yüzyılda genellikle Türkler şehirleri şu şekilde ele geçirmekteydiler: Osmanlılar ancak 1380’lerde, Balkan fütuhatı sırasında top kullanmaya başlamışlardır. 1389 Kosova Muharebesinde sahra topu kullanıldığını kesin olarak söyleyebiliriz. Ondan önce bir şehri teslime zorlamak için güdülen başlıca metod, uzun süre abluka altında tutarak şehri besleyen bölgeyi itaat altına almak ve şehirle bağlantısını kesmekti. Sürekli tecrit taktiği için büyük şehirlerin yakınında havale kuleleri inşa edilmekteydi. Şehrin su kaynakları da kesilirdi. Filibe’nin fethinde su kaynağının kesildiğine dair bir halk rivayeti vardır.

Osmanlıda Devlet Nişanları Kullanımı

 

 

Osmanlı'da yararlılığı görülen bir kişi Hil'at, kılıç, at ve murassa kılıç ile onure edilirdi. 2.Mahmud ile birlikte  batıya özenilerek nişan ve madalya takılmasına başlandı. Özellikle yakın dönem fotoğraflardan aşina olduğumuz bu nişanlar belirli kurallara göre takılırdı. Ne yazık ki modern muzaffer bir ordu olmak şekli benzerlikle olmuyordu.Disiplinli dinamk bir ordu olmakla oluyordu.II.Mahmut ve ardından gelen Batıcı Osmanlı padişahları ve yöneticileri ise bir türlü bunun farkına varmıyordu. Zira disiplin ve dinamiklik zordu, şekli benzerlik ise çok kolaydı.




Osman Gazinin Hakka Bağlılığı

 Adaletten kayar,zulme ve dalâlete meyledersem Allah beni kahretsin * 

Ve dilerim; Bilerek, bilmeyerek saptığımda bana karşı gelmeyenleri dahi Allah kahretsin *

Ve dilerim; Benden ehli çıkınca ve ben yetmez düşünce bu sancağı benden almayanlar

 benim vebalimi de çeksin *

                    Osman Gazi


Kuruluşun Kodları

 Osmanlı Devletini kuran halk zümreleri daha evvel İlhanlı, Selçuklu ve sair devletler bünyesinde yaşamış devlet düzen ve intizamını bilen topluluklar idi. Bunlar Kösedağ Savaşı sonrasında bu bölgeye göç edip geldiler.

Devleti bilen ile devlet bilmezin davranışı farklı olur. 
Devlet bilmez, vergi vermez. Yağmayı hak zanneder. Bu da dünya devleti olmayı engeller. Osmanlı Devleti ise dünya devleti oldu bu devlet bilen zümreleri sayesinde. 

Osmanlı İslâm Felsefe Tabirleri

 MEŞŞÂİYYUN: Meşşâiler. Derslerini gezinerek veren, peygamberlere uymayarak yalnız akıl ile fikir ile hakikatı bulmaya çalışan ehl-i dalâlet, dinsizlik yolunu açanlar, sadece akla itimad eden ve vahye tâbi olmayan imânsızlar.Aristo'nun yolundan gidenlerdir.


İŞRÂKİYYUN: İşrâkiyye felsefesi ile iştigal eden feylesoflar. müşahade tercih edilir.
Bu felsefede ”kalbi keşf” ve “iç aydınlanma”  hâkim paradigmadır.
“Güneşin doğması, tan ağarması” anlamındaki “işrak” kelimesinin felsefi terim olarak karşılığı,“keşf, ilham, sezme, müşahade veya esrarın kalbe açılması”dir. 

Liyakat Tuzağının Düşürdüğü Ahmaklık Seviyesi

 Yahudi Din adamı /Haham Haim Nahum, Harbiye Topçu Mektebi'nde Fransızca Hocalığı yapıyordu.

Bu şahıs, daha sonra Mısır Hahambaşılığına yükselmiştir (1925) ve ölümüne kadar bu işe devam etmiştir.
Kaynak :Osmanlılar Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları
Yorum yapmaya gerek var mı?
Liyakatli diye diye Cümle hainlere iş verilmiş. Onlar da Devleti Aliyeyi elbirliğiyle yıkmışlar. 

Rusya Sadece Müslüman Olmayanları mı Osmanlıya Karşı Kışkırtıyordu

 Rusya, sınır beylerini Müslüman da olsa Osmanlı Devleti 'ne karşı kışkırtıyor. Onları bağımsızlık yönünde teşvik ediyordu. Bunun bir örneği İshak Paşa Sarayı' nı yapan Çıldıroğulları'dır. Onların bağımsızlık yönünden zaaflarından faydalanmıştır. Osmanlı'dan bağımsız olduğunu zannedenler ise kolaylıkla Rusya' nın esaretine düşmüşlerdir.


Kaynak :İshak Paşa Sarayı, s. 236