16 Temmuz 2025 Çarşamba

Osmanlıya ve İslama İhanetin Acı Sonu : Şerif Hüseyin


 ŞERİF HÜSEYİN VE İNGİLİZ OYUNU İLE OSMANLIYA KARŞI AYAKLANDI, KENDİNE ARAP KRALLIĞI YERİNE ANCAK ÜRDÜN KRALLIĞI VERDİLER AMA HAYATINI KARARTILAR.

Abdülhamid'in gözünün tutmadığı adamlardan biriydi Şerif Hüseyin. Onu ailesiyle birlikte İstanbul'a getirip Boğaz'da bir yalıda gözaltına aldırır. İttihatçılar ise Abdülhamid'in "ak" dediğine "kara" demeyi marifet bildiklerinden onu serbest bırakırlar. Hüseyin de Hicaz'a döner ve İngilizlerle anlaşarak Arap isyanının pimini çeker. İngilizler onu sözde Büyük Arap Krallığı'nın başına geçireceklerdir.
Casus Lawrence de danışmanı olacaktır. Güya artık Arap dünyasında Osmanlı'nın değil, Arapların ve tabii Haşimîlerin sözü geçecektir. Siz öyle sanın. İngiliz oyununun kaç perde sürdüğünü bilmeyen Şerif Hüseyin, sadece Hicaz bölgesine Kral yapılır ama tahtı garantide değildir. İngilizler onu çoktan gözden çıkarıp Suud ailesiyle anlaşmışlardır. Nitekim Eylül 1924'te Abdülaziz B. Suud'un develerle hücumu üzerine krallığını oğlu Ali'ye devretmek zorunda kalacaktır. (1958'de parçalanarak öldürülecek olan Ali'nin oğlu Abdullah bu defa Irak'ta karşımıza çıkacaktır) Ali'nin krallığı da ancak bir yıl sürecek, sonra Hicaz Bölgesi Suudîlere teslim edilecektir. Muazzam Arap Krallığı'nın başına getirildiğini zanneden Şerif Hüseyin ise uyandığında soluğu Kıbrıs'ta almıştır. Çocukluğunda bayramlarda babasıyla birlikte Şerif'i ziyaret ettiğini anlatan Rauf Denktaş, emekli kralın kendilerini görür görmez Osmanlı'yı hatırladığını ve "Ah ben Osmanlı'ya nasıl ihanet ettim? Şimdi ihanetimin cezasını çekiyorum" diye iki gözü iki çeşme ağladığını anlatır. Nitekim 1931'de Amman'da ölürken bin pişmandır. (Ziyaret ettiği Yemen'de Osmanlı marşlarıyla karşılanmasına ise tarihin cezası demek gerekiyor.) 

E bu dünya etme bulma dünyası ona da kalmadı.

 #ŞerifHüseyin

iktibastır 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder