Sopalı Seçim

 İttihat ve Terakki 'nin Günah Galerisinden Bir Sahne

21 Kasım 1911 tarihinde İttihat ve Terakki muhalifleri tarafından Hürriyet ve İtilaf Fırkası kurulmuş, kısa sürede yetmiş mebusu bünyesine almış ve kuruluşundan yirmi gün sonra İstanbul'da yapılan ara seçimi tek oy farkla kazanmıştır. İktidarda yer alan İttihat ve Terakki, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın ara seçimlerden bir yıl sonra yapılacak olan Meclis-i Mebûsan seçimlerinde başarılı olma ihtimalini görmüş ve bir takım tedbirler almıştır. Yeni kurulan Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın yeterince örgütlenebilmesine fırsat vermeden bir erken seçime gitmek isteyen İttihat ve Terakki, şaibeli olduğu iddia edilen yollarla V. Mehmed'in Meclis-i Mebusan'ı feshetmesini sağlamış, Nisan 1912'de yapılan erken seçimleri de açık ara farkla kazanmıştır."Sopalı seçimler" adıyla anılan ve muhalif milletvekili adaylarının dövülmesi gibi olayların da yaşandığı seçimlerde İttihat ve Terakki dışından yalnızca altı kişi meclise girmişti.

Hz. Ömerin Yönetim Anlayışındaki Sadelik

 Hz. Ömer döneminin ilk resmi binası olan daru'l-imarelerin mabetlerden daha mütevazi olmalarına dikkat edilmiştir. Hatta bu yapıların kapıları dahi yoktu.

Kufe'deki ilk daru'l-imare Sad b. Ebi Vakkas tarafından kurulduğu zaman kapı yapıldığını

öğrenen Hz. Ömer, Muhammed b. Meslemeyi göndererek kapıyı yaktırmışhr. Nedenine gelince İslam şehirleri sınıf farklılığı esasına göre dizayn edilmemişlerdir. Daha doğru bir ifadeyle İslam sınıf farklılığını kabul etmediği için böylesi bir mimari yapılanmanın oluşmasına müsaade etmemişti.

M.Mahfuz Söylemez. İslam Şehirleri.s.11

Hz. Ömer'in Medeniliğe Verdiği Ehemmiyet

 İslam'ın ancak medinelerde bihakkın yaşanabildiği gerçeği

Hz. Ömer'i bedeviliğin ortadan kaldırılması için bir mücadeleye itmiştir. Hatta o medeni hayata geçiş konusunda bir teşvik olması amacıyla, İslam devletinin gelirlerinden sadece medinelerde ikamet edenleri yararlandırmış, bedevilere bu gelirlerden atiye ödememiştir. Fetihlere katılanları bu uygulamasından istisna tutmuştur.

Kaynak:  islam şehirleri. M. M. Söylemez, s. 25

Hazreti Ömer'in Görüşleri

 Tevbe,Ameli Salih ve Şükür

”Tevbe’den maksad günahı bilip yapmamaktır. Amel-i salihte bulunmaktan maksad, kendini beğenmemektir. Şükürden maksad, aczini itiraf edip kulluğu bilmektir.”

Sabah Uykusu için derdi ki:

“Sabahın erken vaktinde uyumaktan sakınınız. Zira ağız kokusu, ruhi dengesizlik ve mizacın bozulmasına sebep olur. Uyku, kuşluk vaktinde uyuyana akıl noksanlığı, ikindide uyuyana ise delilik getirir.”

Hz.Ömer (r.a.)

   **********

             Çok Konuşanlar

Hz. Ömer (R.A.) demiştir ki: 

Çok konuşanın yanlışı çok olur. 

Yanlışı çok olanın hayâsı azalır. 

Hayâsı az olanın takvâsı az olur. 

Takvâsı az olanın kalbi ölür." 

*****

Doğruluk

Doğruluktan  ölüm de olsa yine ayrılma,sadık ol

*****

Malayani İşler ve Arkadaşlar

Lüzumsuz işlerle uğraşmaktan sakın! Sana düşmanlığı olan kimselerden uzak dur. Emin ve mütedeyyin olan kimselere hiçbir şey denk olamayacağından, bunlar müstesnâ olmak üzere dostundan da kendini koru. "

27 Mayıs Askeri Darbesi

 

27 Mayıs darbesi, "Tek Parti Diktatörlüğü" sonrasında milletin kabullenmediği için güneş gören "kar" gibi erimeye başlayan inkılâp darbelerini, "Anayasa koruması"na almak için yapılmıştır.

Diğer taraftan bütün darbelerin asıl mimarı emperyalistlerdir. Yani, kirli bir ortaklıkla, Haçlı Siyonist ittifak "küresel" hedeflerine ulaşırken, içerideki maşaları da, ekonomik ve siyasî "havuç"lara kavuşmaktadır!

Cumhuriyet Öncesi Elazığ Mahalle İsimleri

 Cumhuriyet Öncesi Elazıgda Mahalle İsimleri

Akçakiraz (Perçenç), Aksaray (Yeğeki), Alpagut (Arpavud), Altınçevre (Etminik), Bağlarca (Nekereg), Bahçekapı (Şintil), Çatalçeşme (Mornik), Çevrimtaş (Ayvoz), Dallıca (Üngüzek), Değirmenönü (Zerteriç), Doğankuş (Tilenzit), Elmapınarı (Ağınsı) Gümüşkavak (Hırhirik), Güntaşı (Kovenk), Harmantepe (Çorçig), İkizdemir (Habusi), Kaplıkaya (Zarik), Kavakpınar (Ağmezre), Kızılay (Kesrig), Kuşhane (Vertenik), Mezre (Mezire), Salkaya (Hersenk), Sarıçubuk (Bizmişen), Sürsürü (Sorsorig), Şahinkaya (Holvenk), Uzuntarla (Erzürük), Yedigöze (Germili), Yurtbaşı (Hoğu), Yazıkonak (Vertetil)

Çin Müslüman Türklere Neler Yaptı?

 Çin Halk Cumhuriyeti'nin Müslüman Türklere Yaptıkları

Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı 9-30 Ağustos 2018 tarihleri arasında toplanan Birleşmiş Milletler Irk Ayrımı ile Mücadele Komitesinin Çin hakkındaki raporuna göre Sincan Bölgesi’nde 2016’dan beri keyfi gözaltılar gerçekleşmekte ve şimdiye kadar o bölgede yaşayan Uygur Türklerinin yaklaşık yüzde 40’ı oturdukları yerden edilmiş durumdalar. Uygur Türklerinin yerel kimliklerinin korunmasına katkıda bulunan anadillerini konuşmaları kısıtlandı. Buna bağlı olarak da “radikal” (extremist) olduğu düşünülen birçok etkinlik yasaklandı. Nisan 2017’de çıkan bir yasayla bölge halkı yerel dilde koyduğu isimleri Çince isimlerle değiştirmek zorunda kaldı. Çin’de Doğu Türkistan olarak adlandırılan coğrafyanın içerisinde sayılan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaklaşık 22 milyon insan yaşıyor.

ZULÜM 'STRIKE HARD' KAMPANYALARIYLA BAŞLADI...

Fransa'da Sapık Doktor 312 Kişiye Taciz ve Tecavüzde Bulunmuş

 Lorient Savcısı   Stephane Kellenberger, yaptığı açıklamada, Le Scouarnec hakkında, 1986-2014 yıllarında ülkedeki birçok kurumda, çoğunluğu 18 yaşından küçük 312 kişiye tecavüz ettiği ve cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını belirtti.

Bu 312 kişiden 164'ünün erkek, 148'inin kadın, 265'inin ise 15 yaş altında olduğunu ifade eden Kellenberger, üçüncü bir kişinin bu olaydan haberdar olup olmadığını ve olayı örtbas edip etmediğini tespit edebilmek için ayrıca ön soruşturmanın açıldığını kaydetti.

İlginç değil mi hani bütün sorunların temeli eğitimsizlikti. Eğitim seviyesi yükselirse suçlar da azalırdı. 312 kişiye sapıklık yapan kişi hem doktor hem de operatör doktor ; üstelik Fransa'da bu seviyede. Halen  herşeyin sebebi eğitimsizlik diyenlere ne yapmak lazım bilmiyorum.

Kaynak:https://www.ntv.com.tr/dunya/fransada-eski-cerrah-hakkinda-312-kisiye-tecavuz-ve-cinsel-tacizden-sorusturma-acildi,NVjYHAz9fEK-u7YEmESXng

İttihatçıların Sebep Olduğu Sarıkamış Faciasında Aslında Ne Oldu ?

Balkan Harbi’nin utancını silmek isteyen aklı bir karış havada olan subayları bu damardan aldatarak  Balkanları geri alıp modernist değil diye beğenmedikleri  Osmanlının İslamcı olduğu dönemlerdeki şaşalı durumuna getirerek modernist Osmanlıları İslamcı Osmanlıların üstüne çıkaracağını zannedenleri  savaşa sokma planıdır.
Büyük vatan kahramanı gösterilen siyasi öngörüsü sıfır olan Enver Paşa,Anadolu'nun doğusunu Ruş işgalinden kurtarıp Kafkaslar'a uzanabilmek için öncelikle Sarıkamışı hedef alan bir harekât hazırlığına girişti Yanında gene onun gibi batıcı Osmanlı Sarayıyla akraba olan  Albay Hafız Hakkı
Paşa'nın plânına göre Üçüncü Ordu'nun bir kolordusu Allahuekber Dağları'nı geçecek ve Sarıkamış kuşatılacaktı.  

Enver Paşa Hakkındaki İddialar

1881 doğumlu -İttihat Terakki’nin en etkili isimlerinden -1908’de Yarbay iken Berlin’e askeri ataşe olarak gidip 1.5 yıl oradaEnverin Alman hayranlığı o zaman başlıyor Bronsart’ın anılarında şöyle bir cümle var
“Almanların menfaati için en uygun insan Enver’dir” Önce Genelkurmay Başkanı Sonra padişahın damadı oluyor Arkasında muazzam Alman ve Saray desteği var Askerliğin hızlandırılmış modeliolmaz ama o hızla terfi ediyor Hızlanmıyor Uçuyor Sanki Yağmur Hep Enverin Tarlasına Yağıyooo - Belinde silahla,sadrazamın istifa dilekçesini götürüp, padişaha imzalatabilen bir insan

1921 de Şehitlerimizin Kafataslarıyla Fotoğraf Çektiren İngiliz

 

İngiliz Askeri Öldürülen Osmanlı Askerlerinin Kafataslaıyla 

I.Dünya Savaşından Sonra İstanbulu İşgal Etmiş Olan İngilizlerin İstanbula Veda Partisi

 İttihatçıların sebep olduğu bir akıl tutulmasıyla I.Dünya Savaşı'na giren Osmanlı Devleti, savaşta yenilince İstanbul, emperyalist İngiliz Devletince işgal edilmişti.

Bu işgal, 13 kasım 1918 den 2 ekim 1923 e kadar 5 yıl - 1785 gün sürdü. Günü geldiğinde de veda partisi verip gittiler. İşte o veda partisinin fotoğrafı

Elveda İstanbul Partisi

Dönmelerin Lideri Sabatay Sevi Kimdir?

 Sabatay Sevi (İbranice: שַׁבְּתַי צְבִי, Shabtai Tzvi; 1626–1676), 17. yüzyılda ortaya çıkan ve Yahudi dünyasında büyük yankı uyandıran bir Mesih iddiacısıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nda (günümüz Türkiye'sinde İzmir'de) doğmuş, Kabalistik öğretilerle ilgilenmiş ve kendisinin Yahudilerin beklediği Mesih olduğunu ilan etmiştir.

### **Hayatı ve Mesihlik İddiası**

- **1626**: İzmir'de doğdu. Genç yaşta Yahudi dini eğitimini aldı ve Kabala (Yahudi mistisizmi) ile ilgilendi.