Hem ferman etmiş ki:
ﺍِﻥَّ ﺍﻟْﻔِﺘَﻦَ ﻟﺎَ ﺗَﻈْﻬَﺮُ ﻣَﺎ ﺩَﺍﻡَ ﻋُﻤَﺮُ ﺣَﻴًّﺎ
diye, "Hazret-i Ömer sağ kaldıkça, içinizde fitneler zuhur etmez!" haber vermiş, öyle de olmuş.
Mektubat - 108
Güncel haberler ile Dünya Tarihinin derinliklerinde ve ince ayrıntılarında yatan tarihi anlatıyorum.
Hem ferman etmiş ki:
ﺍِﻥَّ ﺍﻟْﻔِﺘَﻦَ ﻟﺎَ ﺗَﻈْﻬَﺮُ ﻣَﺎ ﺩَﺍﻡَ ﻋُﻤَﺮُ ﺣَﻴًّﺎ
diye, "Hazret-i Ömer sağ kaldıkça, içinizde fitneler zuhur etmez!" haber vermiş, öyle de olmuş.
Mektubat - 108
Hem Sehl İbn-i Amr daha imana gelmeden esir olmuş. Hazret-i Ömer, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a demiş ki: "İzin ver, ben bunun dişlerini çekeceğim. Çünki o fesahatiyle küffar-ı Kureyş'i harbimize teşvik ediyordu." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş ki:
ﻭَﻋَﺴٰﻰ ﺍَﻥْ ﻳَﻘُﻮﻡَ ﻣَﻘَﺎﻣًﺎ ﻳَﺴُﺮُّﻙَ ﻳَﺎ ﻋُﻤَﺮُ
Hem -nakl-i sahih ile- "Beytü'l-Makdis'in fethinde büyük bir taun çıkacak." ferman etmişti. Hazret-i Ömer zamanında Beytü'l-Makdis fetholundu. Ve öyle bir taun çıktı ki, üç günde yetmiş bin vefiyat oldu.
Mektubat - 111
Başta meşhur İbn-i Hazm Sahihinde, râviler Hazret-i Ömer'den naklediyorlar ki: Gazve-i Tebük'te susuz kaldık. Hattâ bazılar devesini keser, susuzluktan içini sıkar, içerdi. Ebu Bekiri's-Sıddık, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a dua etmek için rica etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm elini kaldırdı; daha elini indirmeden bulut toplandı; yağmur öyle geldi ki, kaplarımızı doldurduk. Sonra su çekildi, ordumuza mahsus olarak hududumuzu tecavüz etmedi. Demek tesadüf içine karışmamış, sırf bir mu'cize-i Ahmediyedir. (A.S.M.)
Mektubat - 124
Hem neden Hazret-i Enes, Câbir, Ebu Hüreyre'den çok geliyor;
Hazret-i Ebu Bekir ve Ömer az rivayet ediyor?
Elcevab:
Birinci şıkkın cevabı: Dördüncü İşaretin Üçüncü Esasında geçmiş. İkinci şıkkın cevabı ise: Nasılki insan, bir ilâca muhtaç olsa, bir tabibe gider; hendese için mühendise gider,
Başta Buharî, İbn-i Hibban, Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha müttefikan Hazret-i Enes'ten, Ebu Hüreyre'den, Osman-ı Zinnureyn'den, Aşere-i Mübeşşere'den Said İbn-i Zeyd'den haber veriyorlar ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu Bekiri's-Sıddık, Ömerü'l-Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağı'nın başına çıktılar. Cebel-i Uhud ya onların mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti ki:
Hem vefat-ı Nebevîden sonra, Hazret-i Ömer, Hazret-i Abbas'ı vesile yapıp demiş: "Yâ Rab! Bu senin habibinin amucasıdır. Onun yüzü hürmetine yağmur ver." Yağmur gelmiş.
Mektubat - 143
Tevatüre yakın meşhurdur ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, sahabe ve imana gelenler daha kırka vâsıl olmadan ve gizli ibadet etmekte iken dua etti:
ﺍَﻟﻠّٰﻬُﻢَّ ﺍَﻋِﺰَّ ﺍﻟْﺎِﺳْﻠﺎَﻡَ ﺑِﻌُﻤَﺮِ ﺍﺑْﻦِ ﺍﻟْﺨَﻄَّﺎﺏِ ﺍَﻭْ ﺑِﻌَﻤْﺮِﻭ ﺍﺑْﻦِ ﺍﻟْﻬِﺸَﺎﻡِ
Bir-iki gün sonra, Hazret-i Ömer İbni'l-Hattab imana geldi ve İslâmiyeti ilân ve i'zaz etmeye vesile oldu. "Faruk" unvan-ı âlîsini aldı.
Mektubat - 144
Bazı sahabe-i güzine, ayrı ayrı maksadlar için dua etmiş. Duası öyle parlak bir surette kabul olmuş ki, o keramet-i duaiye, mu'cize derecesine çıkmış. Ezcümle, başta Buharî ve Müslim haber veriyorlar ki: İbn-i Abbas'a şöyle dua etmiş:
ﺍَﻟﻠّٰﻬُﻢَّ ﻓَﻘِّﻬْﻪُ ﻓِﻰ ﺍﻟﺪِّﻳﻦِ ﻭَﻋَﻠِّﻤْﻪُ ﺍﻟﺘَّﺎْﻭِﻳﻞَ
Duası öyle makbul olmuş ki; İbn-i Abbas, Tercümanü'l-Kur'an unvan-ı zîşanını ve Habrü'l-Ümme, yani allâme-i ümmet rütbe-i âlîsini kazanmış. Hattâ çok genç iken, Hazret-i Ömer, onu ulema ve kudema-yı sahabe meclisine alıyordu.
Mektubat - 144
Hem Hazret-i Ömer'den haber veriyorlar ki demiş: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın yanına bir bedevi geldi. Arabça "dabb" denilen bir susmar, yani keler elinde idi. Dedi: "Eğer bu hayvan sana şehadet etse, ben sana iman getiririm; yoksa iman getirmem." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o hayvandan sordu; o susmar fasih bir dille, risaletine şehadet etti.
Mektubat - 154
İslam düşmanı şerefsiz Leman’ın çizim sahibi, 2 genel yayın yönetmeni ve sorumlu yazı işleri müdürü olmak üzere 4 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Derginin ilgili sayısı toplatıldı.
Bu arada İHD,Sol Parti ve Tip ve benzeri yapılar bu hakarete destek açıklamaları yaptılar.
Adana’da henüz 21 gün önce evlenen genç kadın, eşi tarafından altıncı kattan atıldı. Öğretmen kadının belden aşağısı felç kaldı.
Sebep ne mi? Adam alkolikti. “İçmeyi bırakacağım” diyerek evliliğe razı etti. Evliliğin ardından alkol krizine girince, karısı içme diye uyarınca önce dövdü, sonra balkondan attı.