30 Nisan 2025 Çarşamba

Kayıp Yılları : İhmaller

 Kayıp yıllarında devlete siyasi olarak yön değiştirterek sözde çöküşü durdurmaya çalışanlar eldeki imkânları  endüstrileşme için kullanıyorlar mıydı?

Maalesef, bir batı sözünde geçtiği gibi "su akıyor,  Türk bakıyor" hali vardı.
Sanayii için kullanılabilecek hammadde kullanılmıyordu.
İttihat ve Terakki'nin Osmanlı Devleti'ni yönettiği devirde girilen 1.Dünya Savaşı'nda Irak'a gönderilen Hüseyin Nuri (Seyhan) bunu hatıratında acı bir şekilde dile getirir ( Hüseyin Nuri Seyhan, 2018:20-21).
Zift madeni boşta bekliyor Hit'te Verimli araziler ,  ziraat edilmeksizin öylece duruyor; Hadise, Ramadiye, Felluce ve Ebukemal şehirlerinde der(Ay.yer).

İman Zayıflığının Moral Yıktığı Osmanlı Ordusu

 İman kuvvetliyken az olan Müslümanlar düşman askerine çok gözükür. İman zayıflamış , dünya sevgisi (vehn) kalbe girmişse az olan düşman askeri  Müslüman askeri çok gözükür.

Osmanlı Devleti'nin sonunu getiren 1.Dünya Savaşı'nda Irak Cephesi'nden bir manzara arzedeyim:
Hüseyin Nuri Seyhan,  askeri hatıratında 23.sayfada " Çünkü düşman bizden dört misli ziyâde idi."  diyerek geri çekilme veya teslim olma niyetini sonraki satırlarda açık ederken, 25.sayfada " Meğer düşman az imiş, yarım saat muharebeden sonra düşman ricat etti, yolumuz açıldı." diyor.

Osmanlı Kudüs’ü Kaybederken Verilen Şehitler

 31 Ekim 1917 ile 8 Aralık 1917 Kudüs'ün düşüşüne kadar olan sürede Osmanlı askerleri şehid, yaralı ve esir toplam 25 bin kayıp vermişlerdi. Ruhları şad olsun. #Kudüs #osmanlı

Nevbetten Mehtere Osmanlı Devlet Müziği

 Selçuklu sultanı, bir fermanla birlikte Osman Gazi ye emirlik alameti olan "tuğ", "alem", "tabi" ve "nakkare" de göndermiştir. Ferman, Osman Gaziye bir ikindi vakti takdim edilmiş, Osman Gazi Selçuklu'ya hürmetin ifadesi olarak ayakta durarak nevbet vurdurmuştur (çaldırmıştır). Böylece Osmanlı Devletinin resmî mehteri başlamıştır. Fatih Sultan Mehmed Han zamanına kadar nevbet vurulurken padişahların ayakta dinlemesi âdetti. Fatih, Karamanoğulları yok edildikten sonra ayakta dinlemeyi kaldırarak oturarak dinleme şekline çevirmiştir.Resmî mehter, padişah mehteriydi ki, buna "Mehterhâne-i Tabi u Alem-i Hâssa" denirdi. Padişah sefere çıktığı zaman mehter takımı on iki misline çıkarılırdı. Sefer ve harp esnasında padişah mehterhanesi, saltanat sancaklarının altında durup, nevbet vururdu. Bundan başka ikindi vakti, Otağ-ı Hümayun önünde nevbet vurmak âdetti.

Hükümdar mehterleri beş vakit vururlardı. Bundan başka padişah cüluslarında, kılıç alaylarında, harplerde zafer haberi geldiği zaman ve arife divanlarında nevbet vurulurdu. Mehterler, harp meydanlarında gece karanlığında bile ordugâh nöbetçilerinin uyumaması için devamlı çalardı. Harp esnasında ise, padişahın veya seraskerin yanında durup, harp boyunca askerin cesaretini arttırmak ve düşmana dehşet vermek için çalınırdı.

İslamı Bilmeyen Osmanlı Bürokrasisinin Getirdiği Düşüş

 "16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren nadiren medrese eğitimi gören Osmanlı merkezi bürokrasisinde (kalemiye), görece dünyevi bir kültür ağır basmaktaydı."

S.Farouqhi
Osmanlı merkezi bürokrasisinin bu menfi değişimini müteakiben Osmanlı Devleti'nin dünya gücü olma konumunu kaybetmesi bir tesadüftür diyebilir miyiz?

Osmanlı Donanmasının Sefere Çıkışı Manevî Konsepti

 Osmanlı Donanması sefere çıkarken önce Eyyüb Sultan-ra-,sonra Aziz Mahmud Hüdâyî ve Yahya Efendi Hazretlerini ve Yuşa (as)'ı selamlardı.

Samimiyetten Resmiyete Bürokrasi

 Ünlü ulemanın aktardığına göre, o sıralarda sultanın huzurundakiler eğer varsa kızgınlıklarını ya da hayal kırıklıklarını gizlemiyorlardı; bu da belirli bir insani yakınlığın varlığını ortaya koyuyordu. Buna karşılık Fatih’in daha sonraki yıllarda oluşturduğu saray protokolü padişahla sıradan faniler arasındaki büyük mesafenin altını çiziyordu.

Osmanlı Devlet Anlayışı Tartışmaları

 Osmanlı büyüyünce devlet anlayışı üzerine ulema içinde tartışma çıktı. Muhalif ulemaya göre Osmanlı hükümdarı, "sultan ya kâfirlerle sınırdaş savaşçı bir devletin hükümdarı olarak, Osmanlı’nın ilk dönemlerindeki gibi en aza indirgenmiş bir devlet aygıtıyla hareket etmeli, ya da bir İslam hükümdarı olarak eski halifeleri örnek almalıydı.

İktidar ve yanında yer alan ulema ise İstanbul merkezli bürokratik devasa bir devlet olunması görüşündeydiler.

İttihat ve Terakki'in Aç Bıraktığı Osmanlı Askerleri

 1.Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti, askerinin beslenme ihtiyaçlarını karşılayamadığı için erbaş sigara ve tütün satmış, bir tanıdığından borç para almak zorunda kalmıştır.

Kaynak:Hüseyin Nuri Seyhan, Irak Cephesi Hatıraları, s.35-38

Aç olan askerin zafer kazanması mümkün mü?

Fatih Sultan Mehmet'in Av Sevgisi

 Fâtih Sultan Mehmed av esnasında bir tepenin arkasından havalanan turnaları görmüş, bunları avlamak için şahin ve doğan aranırken 68. ortaya ait tazının koşup bir turnayı yakalaması çok hoşuna gitmiş, bu ortanın hasekisinin yevmiyesine 1 akçe zam yaparak turnacıbaşı unvanıyla odasını diğer hasekilerin üzerine çıkarmıştır. 

Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/turnacibasi

Padişahları Avcı Olan Osmanlı Devletinde Turnacıbaşılık Rütbesi

 Osman Gazi, iyi bir avcıydı. Osmanlı padişahlarının hemen hepsi de ceddleri Osman Gaziye çekip avcılık yapmışlar ve avcılığı sevmişlerdir. Öyle ki devlet teşkilatında avcılıkla ilgili kişilerin rütbe olarak yeri vardır. Bunlardan biri de serturnaî rütbesidir. İşte bu rütbenin hikayesi:

Osmanlı Devleti'nin Laikleşme Adımları:Cizyenin Kaldırılması

 Osmanlı Devleti,  şer'i vergilerden olan Cizyeyi 1909'da tamamen kaldırdı.  Böylece devletin asli karakterlerinden biri daha yok olmuş oldu. 13 yıl sonra 1922'ye gelindiğinde ortada Osmanlı diye bir devlet kalmadı.

Osmanlı Devleti ve Safevilerin Tarikat Santrancı

 Halvetiyye tarikatı, Safeviyye tarikatı ile aynı merkezden doğmuş bir tarikattır. Osmanlılar; Safevi mücadelesi sırasında, Safevilere karşı bu tarikatı kullanmışlardır. Halveti şeyhlerine ihtimam gösterilmiş, devlet tarafından desteklenmişlerdir. Safevilerin etkinliği altında bulunan bölgelerde Halveti şeyhlerine ve Bektaşi şeyhlerine devlet zaviyeler, tekkeler kurdurtmuştur. 

Kurulan Bektaşi tekkeleri maalesef ülkede Safevi etkinliğini arttırmıştır

Safevi etkisinin Anadolu'da giderek yoğunlaşması üzerine devlet Bektaşiliğin yanında Halvetiliği de desteklemiş, Kanuni, II.Selim ve III.Murad devirlerinde Halvetilerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkinlikleri artmıştır.